O bir kuş, o bir uçak, hayır o ekonomik krizin ortasında doğup insanlara umut aşılayan Superman!
Superman filmlerinde klişeleşmiş repliklerden biridir “O bir kuş, o bir uçak, hayır o Superman” cümlesi. Yeni filmine ait ilk fragman çıkınca Superman’in dünya gerçeklerine nasıl tesir ettiğine dair birkaç satır karalamak istedim açıkçası. Çünkü o yalnızca kurgu dünyada dünyayı kurtaran bir kahraman değil, aynı zamanda ekonomik krizden çıkmak için çare arayanlara bir ışık da olmuştu.
Superman’in dünyada bu kadar popüler olma sebeplerinden birinin 1929’da ABD’de başlayan ve Büyük Buhran olarak tanımlanan ekonomik kriz olduğunu biliyor muydunuz? En azından ortak görüş bu yönde.
1929’da Wall Street’in deyim değil, gerçek anlamda çökmesiyle başlayan ve 1930’lu yılların başlarında iyice etkisini gösteren Büyük Buhran’da tüm dünyada 50 milyona yakın insanın işsiz kaldığı, toplam üretimin %42, global ticaretin ise %65 azaldığı kabul ediliyor.
Ortam böyle olunca hayatları mahvolan insanlar ister istemez mucizevi bir kurtarıcıya da ihtiyaç duyuyor hatta bazıları bu kurtarıcının bir uzaylı olmasını bekliyordu.
İşte 1933 yılında ilk sayısı yayınlanan Superman çizgi romanı tam da böyle bir ekonomik bunalımın ortasında doğmuştu.
Uzaydan gelen bir süper insan, tüm kötülerle ve kötülüklerle mücadele ediyor ve insanların hayatlarını kurtarıyordu. Tek zaafı olan kripton da zaten dünyada olan bir şey değildi.
Evet, Superman insanların ceplerine para koymuyordu belki ama onlara asıl ihtiyacı olanı, yani umudu veriyordu. Ekonomiyi düzeltip gerçek dünyayı kurtaramazdı belki ama insanların hayallerini kurtarmayı başarmıştı.
Ekonomik açıdan yeniden bir Superman’e ihtiyaç olmaması dileğiyle.
Not: Fragmanı beğendim bu arada. Christopher Reeve‘in canlandırdığı meşhur filmin başarılı bir yeniden yorumu gibi geldi ilk etapta. Film çıksın, daha ayrıntılı bir yorum da yaparım.