Son günlerde elektrik fiyatlarında bazı düzenlemeler yapıldı. Tüketime göre faturalandırma ilk başta mantıklı dursa da evinde solunum cihazı olanlara hastalarının fişini çektirecek kadar ciddi bir artış var ortada.

Elektriğin artık bir temel ihtiyaç haline geldiği hemen herkesin hemfikir olduğu bir noktadır. Evlerimizdeki buzdolabı, televizyon, çamaşır ve bulaşık makineleri, şarj ihtiyacı duyan telefon, bilgisayar vb. ürünleri derken elektriğin olmadığı bir yaşam pek çok kişi için son derece önemli.

Bununla birlikte, geçmişte bizzat yaşadığım gibi evinizde solunum cihazı olan bir hastanız varsa, enerji, hayat kalitesini yükselten bir unsur olmaktan çıkıp hayatta tutan bir varlığa dönüşüyor.

Geçen yıl vefat eden annem ALS hastasıydı. Ömrünün son 4.5 yılını bir solunum cihazına bağlı olarak geçirmek zorunda kaldı. Eğer böyle bir hastanız varsa, hastanelerdeki yoğun bakım ünitelerinin daha küçük ölçekli bir versiyonunu evinizde oluşturmanız gerekmekte. Liste şu şekilde;

  • Solunum cihazı (mekanik ventilatör)
  • Solunum cihazına oksijen üreten oksijen konsantratörü
  • Hastanın boğazını temizlemek için aspiratör cihazı
  • Hastanelerdekine benzer motorlu elektrikli karyola
  • Elektrikli şişme yatak
  • Oksijen tüpü
  • Elektrik kesintilerine karşı kesintisiz güç kaynağı ya da jeneratör
  • Hastanın durumuna göre nebülizatör
  • Yine hastanın durumuna göre mama makinesi

Eldiven, aspirasyon sondası, hasta bezi, ıslak mendil, kanül gibi sürekli ya da periyodik olarak yenilemeniz gereken malzemeler de ek masraf kalemi. Devlet bunların bazılarını o da maalesef kısmi olarak karşılamakta. Bu yalnızca ALS hastaları için geçerli değil bu arada. SMA gibi yine solunum cihazına ihtiyaç duyulan hastalıklar için de aynı durum söz konusu. Böyle bir hastanız varsa, eğer siz yeterli hasta bakma gücüne sahip değilseniz 7/24 bakıcı bulundurmanız da gerekiyor.

Yukarıda madde madde sıraladığım cihaz ve ekipmanların elektriksiz çalışma olanağı ya yok ya da son derece sınırlı. Haliyle sürekli fişe takılı çok sayıda cihazınız oluyor ve bu da elektrik faturalarının aşırı yükselmesine neden oluyor. Şimdi gelin, 1 Ocak 2025 itibariyle kademelendirilecek elektrik faturalarını bu gözle tekrar inceleyelim. Yeni tarifeler, günlük ortalama 14 KWh’dan fazla elektrik tüketenlerin faturalarının yaklaşık %150 artmasına neden olacak. Yine aynı hesaplamalara göre bundan etkilenecek asıl kısım Ekim 2024 itibariyle aylık elektrik faturası 1000 TL’yi aşan konutlar. 2023’ün hemen tamamında ortalama 2500 – 3000 TL elektrik faturası ödüyordum. Aynı binadaki komşularımın 3-4 katı elektrik faturası ödediğimi de hesaba katın. 1000 TL’yi aşanların faturalar Ocak 2025 itibariyle 2000 – 4000 TL arası bir tutara yükselecekse benim gibi, evinde solunum cihazına bağlı hastası olanlar için bu tutar tüketime göre tahminen 7-8 bin TL’yi bile bulabilir. Zaten hastalıklar nedeniyle çekilen ekonomik sıkıntı bir yana üstüne bir de elektrik masrafının katlanması hasta yakınlarını daha da yıpratacak.

Görsel: Twitter | @memochan69

Bununla ilgili geçmişte pek çok haber yapıldı. TBMM gündemine geldi, hatta Cumhurbaşkanı Erdoğan çıkıp şu kadar kişiye elektrik yardımı yapıyoruz bile dedi. Maalesef o bahsedilen tutar tüm hastalar için geçerli değil. Evet, bir yardım var. Bununla ilgili destek almak için kurumlara başvuru yapabiliyorsunuz. Karşılaştığınız ilk soru hane halkı geliri oluyor. Ben hastama bakıyorum, annemin emekli maaşı var dediğiniz anda eleniyorsunuz. Çünkü bu yardıma hak kazanabilmek için evdeki tüm kişilerin toplam gelirinin emekli maaşının altında olması gerekiyor. Zaten o seviyedeyseniz evde hasta bakabilmenize imkan yok. Mecburen, eğer boş yatak bulabilirseniz hastanızı bir hastanenin palyatif bakım servisine bırakıyorsunuz.

Özetle, alınan karar yine toplumun önemli bir kesimini ciddi şekilde olumsuz etkileyecek. Türkiye’deki ALS hastalarının sayısının 10 bine yakın olduğu tahmin ediliyor. Diğer hastalıklar da eklendiğinde 10 binlerce konut yeni elektrik tarifesi nedeniyle daha da zorlanacak.

Görselde özellikle Stephen Hawking’in fotoğrafını kullandım. Çünkü bu hastalığa yakalanmış en meşhur kişi o. ALS tedavisi olan bir hastalık değil. Pek çok ALS hastası, hastalığa yakalandıktan 1-5 yıl sonra vefat ederken 55 yıl yaşamayı başarmıştı. Tabii bunda sürekli kendisiyle ilgilenen üç hemşirenin olması, hastalığın kimi hastalarda çok hızlı kimisinde ise çok yavaş ilerlemesinin de etkisi var.

Umarım EPDK bu sorunu giderecek bir düzenleme de yapar ve zaten sıkıntı içindeki hasta yakınları biraz olsun nefeslenebilir. Aksi takdirde, “ne yapalım, hastamızın fişini mi çekelim?” serzenişlerini duymaya devam ederiz. Yeni tarifeler henüz yürürlüğe girmeden bu hatanın düzeltilmesi dileğiyle…